Açık Lise İngilizce 3 Online Test 1

İstanbul özel isim olduğu için başına hiçbir belirteç getirmeye gerek yoktur. Benzer boşluk doldurma soruları ve diğer bütün belirteçler için buraya bakın: İngilizce 3 Determiners (Belirteçler)

I like my cat very much. (Ben kedimi çok seviyorum)

Benzer boşluk doldurma soruları ve diğer bütün belirteçler için buraya bakın: İngilizce 3 Determiners (Belirteçler)

İpek was ill so she didn’t go to school. (İpek hastaydı, bu yüzden okula gitmedi).

or= veya

yet= henüz

but= fakat

This car is very old. (Bu araba çok eskidir). Diğerleri çoğuldur: They= onlar (kişiler için kullanılır); These= Bunlar; Those= Şunlar.

right now = şimdi; tomorrow= yarın; yesterday= dün; usually= genellikle.

Linda is busy. She’s doing her homework right now.

Çünkü "Linda is busy" cümlesi şimdiki zamanda, Linda şu anda meşgul diyor.

A) at the moment: Şu anda, şu dakikada B) at the weekend: haftasononda C) since last year: geçen yıldan beri D) yesterday evening: dün akşam

What are you going to do at the weekend? (Linda haftasonunda ne yapacak?) Çünkü diğer seçeneklerde gelecek zaman değil; ya şimdiki zaman ya da geçmiş zamana ilişkin ifadeler var.

A) some: biraz; B) many: bir kaç; C) much: çok; D) any: hiç, herhangi.

We haven’t got any flour. You have to buy some. (Hiç unumuz yok. Biraz un al.)

A) a little: biraz, küçük bir miktar;; B) a few: bir kaç; C) much: çok (ölçülemeyen, adetli olmayan şeyler için); D) many: çok (adetli, sayı ile ifade edilebilen şeyler için).

I’ve got a few books.

(Bir kaç kitaba sahibim veya bir kaç kitabım var.)

The banks open every morning at 9 am. (Banka her sabah saat 9.00'da açılır.)

Play: oynamak; Study: çalışmak (banka insan olmadığı için olmaz); Come: gelmek.

A) to plant: dikmek B) to meet: tanışmak C) to spend: harcamak D) to paint: boyamak

We’re going to paint the house next week. (Gelecek hafta binayı boyayacağız.

Seçeneklerdeki fiillerin şimdiki zamanda alabilecekleri anlamlar şöyledir: A) watching: izliyorum B) brushing: fırçalıyorum C) calling: çağırıyorum, arıyorum, sesleniyorum D) having: sahipleniyorum.

I’m brushing my teeth now.

Yani "Ben şimdi kendi dişlerimi fırçalıyorum."

Does: geniş zamanda; did: geçmiş zamanda; doing: şimdi zamanda yapmayı ifade eder.

"What does your father ------?" (Baban ne yapar?) sorusunda "do" (yapmak) fiili zaman eki almaz; yalın olarak "do" gelir.

To wash: yıkamak fiili: A) washes: yıkar (geniş zaman) B) washed: yıkadı (geçmiş zaman) C) will wash: yıkayacak (gelecek zaman) D) is washing: yıkıyor (şimdiki zaman)

Merve is washing the dishes at the moment. (Merve şu anda bulaşıkları yıkıyor) olur; çünkü "at the moment" şu anda diyor.

"How much money do you have?" (Kaç paran var? Ne kadar paran var?) Arkadaşlar burada soruyu anlayabilmek için, cevabı anlayabilmek için: "Neden much (How many) değil de How much ile soruluyor" diye sormanız lazım. Burada tam bir sayı değil de yaklaşık ne kadar para olduğunu sormak için "How much" ile sorulmalıdır.

Ayşe will wear a new red silk dress for the meeting. (Ayşe buluşma için yeni kırmızı ipek elbise giyecek.)

Seçenekler hep aynı kelimelerin farklı sıralanmış şekilleri. Doğru sıralama D seçeneğindedir. Sıfat (yeni), renk sıfatı (kırmızı), niteleme sıfatı (ipek) ve isim (elbise) şeklinde sıralanması doğrudur.

Diğer seçeneklerde (soru kolay olsun diye) nitelenen durumundaki elbise sözcüğü ya başta ya ortada verilmiş; oysa elbise sözcüğünün en sonda yer alması, sıfatların hepsinin önce gelmesi gerekir. Bu nedenle cevap D'dir.

I’ve bought the tickets. (Ben bilet(ler) aldım) o halde ben veya biz, bir şey yapacağız. (B'de She (kız) diyor; C'de They (onlar); D'de He (o erkek) diyor. Bu nedenle bile cevap A denebilir.

Ama biz devam edelim: Biletle ne yapılır? Mısır'a uçulabilir (We’re going to fly to Egypt.= Biz Mısır'a uçacağız) Ki cevap budur.

Benim aldığım biletler kız elbiselerini ütüleyebilir mi? (She’s ironing her clothes now.=Kız elbilerini üyülüyor.)

Benim aldığım biletle onlar kendi arabalarını satabilir mi? (They’ve already sold their car.= Onlar kendi arabalarını sattı.)

Benim aldığım biletlerle o her akşam bize yemek pişirir mi? (He always cooks the dinner for us.)

Mantıken cevap A.

A) How: Nasıl; B) Why:Neden; C) What: Ne; D) Which:Hangi

A: Why do you work so much? (Neden bu kadar çok çalışıyorsun?)

B: Because I need a lot of money. (Çünkü çok paraya ihtiyacım var.)

A) Whose: Kimin; B) Where: Nerede; C) When: Ne zaman; D) Who: Kim.

A: Who is at the door? (Kapının yanındaki kim?)

B: Ali.

A) How often do you do sports? (Ne sıklıkta spor yaparsın?) 

B) When do you do your homework? (Ödevini ne zaman yaparsın?)

C) What do you do at the weekend? (Hafta sonu ne yaparsın?)

D) Where do you go for your holiday? (Tatil için nereye gidersiniz?)

Twice a week= Haftada iki kez.