15 – 17. Yüzyıl (Rönesans) Felsefesine Önceki Dönemlerin Etkileri

15 – 17. Yüzyıl (Rönesans) Felsefesine Önceki Dönemlerin Etkileri



15-17. yüzyıl felsefesi Batı ekseninde gerçekleşir. Rönesans ilk olarak İtalya’da ortaya çıkmış ve bura- da ilk örneklerini vermiştir. Rönesans’ın ortaya çıkışıyla ilgili birden çok etkenden bahsedilmektedir. İslam coğrafyasından yapılan çeviriler, coğrafi keşifler, ekonomik faaliyetler ve siyasal hareketlilikler etken olarak gösterilebilir. Hint, Mısır, Antik Yunan ve İslam ilimleri kitaplarının Avrupa dillerine çevrilmesiyle başlayan bilim ve felsefenin etkisi; Batı’da aklın ön plana çıkmasını sağlamıştır. Coğrafi keşifler neticesinde matbaanın kullanılması okuryazarlığı artırmıştır. Yine coğrafi keşiflerin etkisiyle ticarette gelişmeler görülmüş ve üretim tarzının değişmesiyle toplumda sosyal farklılıklaşmalar oluşmuştur. Amerikanın keşfiyle beraber orada ya- şayan yerlilerden elde edilen kaynaklar ve Afrikanın sömürgeleştirilmesiyle sağlanan ucuz işgücü, Batı’nın farklı coğrafyalarla kültürel ve ekonomik etkileşimde bulunmasına neden olmuş ve bahsedilen tüm durumlar Avrupa’da bu dönem felsefesini oluşturmuştur.

Bu dönemde felsefe alanındaki değişimlerden önce bilim, sanat, din, ekonomi ve bunların bir sonucu olarak toplumsal hayat ve kültürel alandaki değişimden bahsedilmektedir. Rönesans, bir yandan zihniyet dönüşümlerinin yaşandığı bir yandan da toplumsal hayatın farklı yönetim dengelerinin yeniden oluştuğu bir dönemdir. Rönesans’ta yaşanan değişimlere karşı başlarda kilisenin birey üzerindeki baskısı artmış ama 18. yüz- yıla doğru bu baskı zayıflamıştır. Yine bu dönem felsefesinde ulus bilincinin oluşmaya başladığı görülmüştür. 15-17. yüzyıl felsefesini daha iyi anlamak için MÖ 6-MS 2. yüzyıl ve MS 2-MS 15. yüzyıl felsefelerine bakmak gerekir.

Tüm felsefe tarihini etkileyen Platon ve Aristoteles’in etkisini 15-17. yüzyıl felsefesinde yakından görmek mümkündür. Bu etki daha çok İslam felsefesi üzerinden yapılan çevirilerle kendini gösterir. Antik Yunan düşüncesinin hem orijinal hem de yeni yorumuyla tanışan Batı coğrafyası bu felsefelerde oluşan düşünceler çerçevesinde hızla gelişir. Platon ve Aristoteles akademileri kurulur ve onların felsefeleri üzerine yoğunlaşılır. Bu durum zamanla insan aklını merkeze alan hümanizm anlayışını doğurur.

MS 2-MS 15. yüzyılda Hristiyan ve İslam felsefelerinin birbirine benzeyen taraflarının yanı sıra farklı özellikler de göstermesi, bu felsefelerin Rönesans’ı oluşturan düşünce yapısına farklı etkilerde bulunmasını sağlamıştır. Bahsedilen etkinin daha iyi anlaşılabilmesi için onlarda var olan inanç-akıl problemine bakmak gerekir.

Başlarda akıl ve inancın ayrılması gerektiği, sadece inançsal doğruların kesin olduğu ve inancın anlaşılabilmesi için de aklın kullanılma- sı gerektiği düşüncesi vardır. Daha çok Hristiyan felsefesiyle özdeşleşen bu düşünce, İslam felsefesinin akla verdiği önemle yani inançsal doğruların yanında zorunlu olarak akılsal doğruların da var olduğu düşüncesiyle değişime uğramıştır. Hristiyan felsefesinin sonlarına doğru özellikle Aquinalı Thomas’ın inancın Tanrı’yı, aklınsa Tanrı’nın yarattıklarını bilmekle ilgili olduğu düşüncesi; bu değişimin  15-17.  yüz- yıl felsefesine kaynaklık etmesini sağlamıştır. 15-17. yüzyıl felsefesini, MS 2-MS 15. yüzyıl felsefesinin devamı olarak görmek hatalı olur. Çünkü 15-17. yüzyıl felsefesi çoğunlukla o dönemin reddedilmesine dayanır. Akıl giderek inançtan bağımsızlaşmış ve bu dönemin karakteristiğini oluşturmuştur.


15-17. yüzyıl felsefesi, bir önceki dönemin düşünsel yapısından kopuşun başladığı ancak hâlâ izlerinin görüldüğü geçiş dönemidir. Değişimin ilk izleri sanat alanında görülmüştür. Sanatın birçok alanında bugün hâlâ yoğun ilgi gören eserler, o dönem ve sonrasında oluşturulmuştur. Edebiyatta Cervantes (Servantes) ve Dante (Dante), tiyatroda Shakespeare (Şekspir), resimde Leonardo da Vinci, mimaride P. Brunelleschi (Burnoleski), heykel ve resimde Michelangelo (Mikelancelo) gibi büyük sanatçılar Rönesans Dönemi’nde ürünler vermiştir. Tüm bu değişimler bu dönem felsefesinin oluşmasını sağlayan diğer önemli etkilerdir.

15-17. yüzyıl felsefesini anlayabilmek için öncelikle skolastik düşünceyle olan farkının bilinmesi gerekir. Özellikle hümanizm ve bilimsel yöntem gibi konuları incelemek faydalı olacaktır. Ayrıca bu dönem yaşamış bilim insanlarını da yakından tanımak faydalıdır.

Açık Lise (125) Felsefe 3 Testleri



Açık Lise Felsefe 3 Testi (Temmuz 2020)

Açık Lise Felsefe 3 Testi (Temmuz 2019)

Açık Lise Felsefe 3 Testi (Nisan 2019)

Açık Lise Felsefe 3 Testi (Aralık 2018)

Açık Lise (125) Felsefe 3 – Ünite 2 Konu Anlatımı:



MS 2-15. Yüzyıllarda Felsefe

Ortaçağ İslam Felsefesinin Temel Özellikleri ve Problemleri

M.S. 2-15. Yüzyıl Felsefesinde Akıl İnanç İlişkisi

İslam Felsefesinde İnanç ve Akıl İlişkisi

8-12 Yüzyıl Çeviri Faaliyetlerinin İslam ve Batı Felsefesine Etkisi

MS 2-15. Yüzyıllarda Felsefe Ünite Testi – Açık Lise Felsefe 3



Sosyal Medyada Paylaş Facebook Twitter Google+
Açık Lise sınavlarına hazırlanmanın en kolay hali: AçıkTercih AÖL Test Çöz!

Mobil Uygulamamızı İNDİRİN! AÖL Yeni Müfredat Çıkmış Sınav Sorularını Çözün!


Etiketler: ,
Eklenme Tarihi: 4 Şubat 2019

Facebook Yorumları

Konu hakkında yorumunuzu yazın